İstanbul Kozyatağı’nda bir mekanda sahne alan ve aniden fenalaşarak geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Metin Arolat için memleketi İzmir’de cenaze töreni düzenlendi. Törene, sanat camiasından çok sayıda isim katıldı. Arolat’ın cenazesi düzenlenen törenin ardından Örnekköy Mezarlığı’na defnedildi.

Arolat’ın bilindik bir rahatsızlığı olmadığını belirten yapımcı Armağan Çağlayan, “Bizim can arkadaşımız öldü. Metin, Türkiye müzik sektörünün kıymet taşı ama kimse bunu fark etmiyor. Türk Pop Müziği, Metin’in çektiği kliplerle Türk Pop Müziği oldu. Eğer Metin olmasaydı, bugün bir Türk Pop Müziği endüstrisi bence olmazdı. Metin, içinde kötülük olmayan tek insan. Hiç kötülük bilmezdi. O yüzden bu piyasada hak ettiği yerde olmadı. Bizim piyasada hak ettiğiniz yerde olmak kötülük gerektirir. Son programda çok neşeliydi. Bana tişört hediye etti. Çok güldük, eğlendik. Birlikte tatile gidecektik, Ekim ayı için bilet almıştık” dedi.

Cenazede gözyaşlarına hakim olamayan Çağlayan, sosyal medya hesabından Arolat ile fotoğrafını paylaşıp, yakın arkadaşına veda etti.

Metin Arolat’ın vefatından günler önceki sözleri gündem oldu. Arolat, konuk olduğu yayında yıllar önce ölümden döndüğü anı anlatmıştı.

Artık başım sıkıştığında arayacağım, beraber klipler çekip eğlenmeyeceğimiz, O’nun şarkılar besteleme ve bana atmayacağı, arabayla tatile gitmeyeceğimiz, beni görüntülü arayıp ‘hangisini giyeyim’ diye sormayacağı, deniz kenarında oturup balık yemeyeceğimiz, benim rakı onun meşrubat içtiği yemekleri yiyemeyeceğimiz, O’nu zorla evden çıkarıp yemeğe götüremeyeceğim, benim her gösterime bana yer ayırtmayacağı, seyrettiği cinayet filmlerini heyecanla anlatmayacağı, ‘kuzum nasılsın’ diye telefon etmeyeceği, montaj sabahlarında ‘yine çok börek yedim’ diye hayıflanmayacağı, beraber avaz avaz arabada şarkılar söyleyemeyeceğimiz gerçeğiyle yüzleştim! Çok mutsuzum. İçimden koskocaman bir şey koptu. İçimde kocaman bir boşluk duygusu var. Hüzün. Mutsuzluk. Daha şimdiden kocaman bir özlem. Çaresizlik.

Metin Arolat’ın cenazesinde isyan eden yapımcı Armağan Çağlayan, “Bir telefon haberiyle hayattaki her şey anlamını yitirdi. Her şey. Derin bir boşluk duygusu. Sanki içi su dolu bir balonmuşum gibi. Sadece savruldum. Delirecekmişim gibi hissettim. Öyle bir çaresizlik duygusu. Sanki her şey şakaymış gibi. Uykunun arasında gelen telefon rüyaymış gibi. Keşke öyle olsaydı! Rüya olmadığı gerçeğiyle dün mezarlıkta yüzleştim” şeklinde konuştu.

Metin Arolat’ın vefatından günler önceki sözleri de gündeme oturdu. Arolat, konuk olduğu yayında yıllar önce ölümden dön…

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir