İklim değişikliğinin etkisiyle su sıcaklığının mevsim normallerinin üstünde seyretmesi ve ileri düzeyde arıtılmadan deşarj edilen evsel/kentsel atık suların neden olduğu azot ve fosfor artışı sonucunda 2021 yılında Marmara Denizi’ne müsilaj yayılmıştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, müsilaj sorununu kalıcı olarak çözmek amacıyla harekete geçti ve 13 Haziran 2021’de Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu oluşturuldu.
2021 yılında hazırlanan 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında, 3 yıl içinde 19 eylemin tamamlandığı belirlendi. Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm belediyelerin atık su arıtma tesislerinin ileri arıtmaya dönüştürülmesi, yapay sulak alanlar ve tampon bölgeler oluşturulması gibi çalışmalar devam ediyor. Ayrıca kamu-özel sektör iş birliği için yönetmelik çalışmaları sürüyor.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, Marmara Denizi’ne deşarj edilen tesislerdeki izleme noktaları sayısı 150’ye çıkarıldı ve 7/24 izleniyor. Türkiye Çevre Ajansı da deniz yüzeyi temizleme aracıyla düzenli olarak deniz yüzeyi temizleme çalışmaları gerçekleştiriyor. Marmara Denizi’ni uyduyla takip ederek bölgedeki kirliliği tespit edip müdahale imkanı tanıyacak çalışmalar da son aşamaya geldi.
Marmara Denizi Havzası Noktasal Kirlilik Yüklerinin Tespiti Projesi (MARAAT) verilerine göre, Marmara Denizi Havzası’na gelen atık su kaynaklı kirlilik yüklerinin yaklaşık %86’sı İstanbul’dan kaynaklanıyor.
Marmara Denizi’nin temizlenmesi ve korunması için yürütülen bu çalışmaların önemi büyük. Müsilaj sorununun kalıcı olarak çözülmesi için yapılan planlı adımların takip edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.