İklim değişikliğinin yanı sıra, bilinçsiz su kullanımıyla birlikte yer altı sularının azalması, gölleri olumsuz etkiledi. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nin 2020 yılında hazırladığı rapora göre, son 60 yılda üç Van Gölü büyüklüğünde 70’e yakın doğal göl kurudu. Araştırmacılara göre, dünyadaki göllerin yüzde 53’ü son 30 yılda su kaybetti. Türkiye’de de göllerin yüzde 54’ü küçüldü. Ülkemizde kuruyan ve kurumaya yüz tutan gölleri görüntüledik. Bu fotoğraflar en anlatıyor.
Burdur Gölü: Su hacmi 1970 yılından günümüze yaklaşık yarıya indi, su seviyesi yaklaşık 23 metre azaldı. Son beş yılda su seviyesindeki azalma yaklaşık üç metre civarında.
Yarışlı Gölü (Burdur Yeşilova): 16 kilometrekare genişliğe ve dört metre kadar derinliğe sahip olan gölden geriye, küçük su birikintileri kaldı.
Salda Gölü (Burdur Yeşilova): Sular yüzde beş oranında çekildi. Fotoğraflar, gölün kıyı çizgisinin metrelerce içeriye çekildiğini gösteriyor.
Akşehir Gölü (Konya Akşehir): Neredeyse tamamen kurudu ve artık otlak olarak kullanılıyor. Fotoğraflardaki kıyı sınır çizgisinin değiştiği ve gölün orta bölgesinde bir su kütlesi kaldığı görülüyor.
Beyşehir Gölü (Konya Beyşehir): Göl derinliği 25 metreden beş metreye kadar geriledi. 650 kilometrekare olan göl, son 20 yılda 112 kilometrekare su kaybetti. Fotoğraflar suyun kıyıdan onlarca metre çekildiğini ve habitatında otlanmaların ortaya çıktığını gösteriyor.
Akgöl – Ereğli Sazlığı (Konya Ereğli): Ereğli Sazlıkları’nın güney kısmında hiçbir su varlığı gözlemlenmedi. Son yıllardaki yağışlar ve restorasyon çalışmaları sonucunda sazlığın orta kesimlerinde su varlığı oluşmaya başladı. Fotoğrafta suların göl kıyısından uzaklaştığı, göl tabanının bazı bölgelerde tamamen ortaya çıktığı görülüyor.
Meke Gölü (Konya Karapınar): Daha önce 12 metre derinliğinde olan krater gölü, susuz kaldı. Krater etrafındaki suyun büyük bölümünün kuruduğu görülüyor.
Suğla Gölü (Konya Seydişehir): Geçmişte 16 bin hektarlık alanı kapsayan göl, 2 bin 500 hektara kadar küçüldü. Fotoğrafta suların çekilmesi sonunda kıyıya bağlı kayıkların göl tabanına oturduğu görülüyor.
Acıgöl (Afyonkarahisar-Denizli): Türkiye’nin tek, dünyanın ise ikinci en büyük temiz ve doğal sodyum potansiyeline sahip. 1970’li yıllarda 160 kilometrekare olan gölün yüzey alanı, 40 kilometrekarenin altına indi. Gölün büyük bölümünün kuruduğu ve su kalitesinin azaldığı açıkça görülüyor.
Uzmanlar, kuruyan göllerde biyoçeşitliliğin zarar gördüğünü, bitki ve hayvan türleri ile planktonların yok olduğunu belirtiyor. Bu göller tekrar dolabilir ancak ekosistem zinciri koptuğu ve dengesi bozulduğu için tekrar aynı göl olmaz. Belirli türlerin yeniden yerleştirilmesi, su kalitesinin iyileştirilmesi ve su seviyelerinin yönetilmesi sağlanabilir ancak bu süreç genellikle uzun ve karmaşık bir süreç olduğu için göl genellikle eski durumuna dönmez. Yer altı sularının kullanılmasının da göllerdeki su seviyesinin düşmesine neden olduğunu belirten uzmanlar, göllerin tekrar bir göl haline dönmesinin artık pek mümkün olmadığını ifade ediyor.