ABD, 21. yüzyılın başında Orta Doğu’ya odaklanarak Irak’ı işgal etti ve daha sonra Barack Obama ve Donald Trump dönemlerinde politikalarında değişiklikler yaptı. Trump döneminde Suriye ve diğer Orta Doğu ülkelerinde asker sayısını azaltarak Güney Asya’da Çin’e karşı önlemler almaya başladı. Ayrıca, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla Avrupa’nın uluslararası ajandadaki önemi arttı ve ABD bu ülkeye silah yardımı sağladı.

ABD’nin Güney Asya’daki rakibi Çin’e karşı aldığı önlemler arasında Filipinler’e dönüş anlaşması da yer aldı. Böylelikle ABD, Güney Çin Denizi çevresinde savunma kalkanını oluşturmuş oldu. Avustralya, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerle iş birliği yaparak Pekin yönetiminin etrafını sardı.

Amerikan basınında çıkan haberlerde, ABD’nin Çin ve Rusya’ya karşı daha agresif bir politika izlemesi gerektiği belirtiliyor. Çeşitli analizlerde ABD’nin savaş stratejilerinin güncellenmesi gerektiği vurgulanıyor. Ancak, raporlara göre ABD’nin mühimmat yetersizliği nedeniyle Çin ve Rusya’ya karşı çok boyutlu bir savaşa giremeyeceği ifade ediliyor.

Son olarak, ABD’nin Türk ve İsrail ordularını karşılaştıran bir rapor da yayınlandı. Bu rapora göre Türk Silahlı Kuvvetleri, İsrail’e karşı 6 farklı alanda üstünlük sağlamış durumda. Bu durum, ABD’nin bölgedeki müttefiklerini analiz etme ihtiyacını da gösteriyor.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir