Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomik görünümüne ilişkin bir sunum yaptı ve enflasyonun 2026’nın sonunda tek haneye düşmesini öngördüklerini belirtti. Şimşek, enflasyonun uygulanan programa yanıt verdiğini ifade etti.
Enflasyondaki düşüşün baz etkisinden öteye geçeceğini vurgulayan Şimşek, para politikasının gecikmeli etkisinin devreye girmeye başladığını ve dezenflasyon sürecini hızlandıracak faktörlerin devreye girdiğini söyledi.
Türkiye’nin güçlü büyümesini sürdürebilmesi için fiyat istikrarına ihtiyaç duyduğunu belirten Şimşek, cari açıktaki daralmaya da işaret etti. Petrol ve doğal gaz üretimindeki artış, enerji dönüşümü ve aktif sanayi politikalarıyla cari dengedeki iyileşmenin kalıcı hale getirileceğini ifade etti.
Rezervlerdeki artışın temel sürükleyicisinin dolarizasyondaki azalma olduğunu vurgulayan Şimşek, bankacılık sektörü ve reel sektörün dış borç çevirme oranlarındaki artışın rezerv birikimine katkı sağladığını belirtti.
Türkiye’nin yatırım konusundaki avantajları hakkında konuşan Şimşek, ülkenin büyük bir ekonomi olduğunu ve hızlı büyüme performansına sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin güçlü iş gücü piyasasına ve üretim kültürüne sahip olduğunu vurguladı.
AB ile Türkiye’nin yakınlığının her iki taraf için de faydalı olabileceğini ifade eden Şimşek, ancak Avrupa’da bu stratejik derinliğin genellikle görülmediğini belirtti.
Ticaretteki parçalanmalara karşı Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, bu güncelleme ile ticaret hacminin uzun vadede iki katına çıkabileceğini belirtti.
Muhtemel ticari ayrışmaların Türkiye’yi etkileyebileceğini söyleyen Şimşek, ABD’de vergi kesintilerinin Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine dair yorum yapmanın uygun olmadığını belirtti. Ayrıca, bu durumun gelişmekte olan piyasalar ve Türkiye için olumsuz olabileceğini ifade etti.
Son olarak, Şimşek, Türkiye’nin AB ile yakınlaşmasının her iki taraf için de faydalı olabileceğini belirtti ancak Avrupa siyasi ortamının buna izin vermediğini dile getirdi.
