Marmara Denizi’nde 2021 yılında ortaya çıkan müsilaj krizi sonrasında “Marmara Denizi Eylem Planı” hazırlandı. Bu plan çerçevesinde, Kasım 2021’de 1.2 milyon hektarlık bölge “Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edildi. Bu kararın ardından Marmara Denizi’nde müsilaj temizliği için seferberlik başlatıldı. Ayrıca, İzmit Körfezi’nde dip çamuru temizliği projesi gibi büyük çevre projeleri hayata geçirildi.
Endemik türlerin tespiti için İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nde görevli 15 akademisyen ve bölge üniversitelerinde görevli 22 akademisyen tarafından 14 istasyonda çalışma yürütüldü. Bilim insanları, Marmara Bölgesi’ndeki adalarda 9’u endemik olmak üzere 815 bitki türü, 10 sürüngen, 51 memeli türü saptadı. Ayrıca, farklı adalarda birçok kuş türü de tespit edildi.
Bölgenin biyolojik çeşitliliği açısından önemli olduğu belirtilen “Marmara Denizi, Adalar ve Türk Boğazlar Sistemi”nin uluslararası ölçekte zengin flora ve faunaya sahip olduğu vurgulandı. Bu bölgenin biyolojik koridor olma özelliği taşıdığı ve korunması gereken nadir alanlardan olduğu bilimsel verilerle teyit edildi.
Deniz ve ada ekosistemlerinin birbirini tamamladığı ve kıyı ekosistemlerinin öneminin altı çizildi. Bu doğrultuda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sınırları genişletildi. Balıkesir, Çanakkale ve Tekirdağ’da bulunan 4 alan da ÖÇKB’ye dahil edildi.
ÖÇKB kararıyla birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi’nde ekosistemin restorasyonunu sağlayacak koruma önlemlerini alacak ve bilimsel çalışmaları destekleyerek bölgenin yaşamsal döngüsünü koruyacak.
