Rüzgar Santrallerinin Geri Dönüşümü ve Yenilenmesi
Avrupa’da 2025’e kadar her yıl 30 bin tonluk kanat ve naselin işletme süresi doluyor, 2030’da ise bu sayının iki katına ulaşacağı öngörülüyor. Rüzgar santrallerinin standart kullanım ömrü 20-25 yıl arasında değişirken, yeni türbinlerde ise süre 35 yıla kadar çıkabiliyor. Teknik ömrünü tamamlamış rüzgar santrallerinde bulunan ekipmanların neredeyse tamamı geri dönüşümle tekrar ekonomiye kazandırabiliyor.
Rüzgar santralleri yüzde 90’a varan oranda geri dönüştürülebiliyor. Mekanik aksamlarda geri dönüşüm nispeten daha kolay, ancak fiberglas, elyaf ya da kompozit içeren kısımların geri dönüşümü zorlayıcı olarak niteleniyor. Türbinlerin garanti edilen kullanım süresi dolduğunda, öncelikle türbinin bazı donanımları daha iyi bir modele yükseltiliyor, böylelikle yeniden güçlenen santral kullanıma hazır hale geliyor.
Ömür uzatma ve kısmi yeniden güçlendirme işlemleri ikinci sırada, santralin tamamen hizmetten çıkarılması ve çöp olarak adlandırılması ise son çare olarak değerlendiriliyor. Rüzgar ekipmanları yönetimi hiyerarşisi altı aşamadan oluşuyor ve bu aşamalar rüzgar santralinde sorunları önleme, tekrar kullanma, farklı uygulamalar için tekrar kullanma, geri dönüşüm, iyileştirme ve tamamen elden çıkarma süreçlerini içeriyor.
Elden çıkarma işlemleri genel olarak belirli arazilere parçaların terk edilmesi olarak öne çıkıyor. Rüzgar türbinleri boş arazilerde bırakılsa bile zehirli atık özelliği göstermiyor. Bu sayede ekonomik ömrünü tamamlamış rüzgar santrallerinin mekanik, termik ve kimyasal süreçlerle geri dönüştürülmesi sağlanırken, Avrupa’da 2025’e kadar her yıl 30 bin tonluk kanat ve naselin işletme süresi doluyor, 2030’da ise bunun iki katına çıkacağı öngörülüyor.
Türkiye’nin ilk rüzgar santrali yenileme için demonte edildi. Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’deki ilk rüzgar santralinin yenilenme çalışmaları için demonte edildiğini belirtti. Rüzgar türbinlerinin geri dönüşümü konusunda ülkemizin uzun yıllardan gelen tecrübesi ve altyapısı bulunuyor. Çelik kule, kule iç aksamı, dişli kutusu, jeneratör gibi çelik ve diğer metalleri içeren kısımların yüzde 100 oranında geri dönüştürülebildiği belirtiliyor.
Kompozit malzemeden üretilen kanat ve nasel dış koruma parçalarının geri dönüşümü metaller kadar kolay değil. Bu parçaların çimento fabrikalarında yakılarak imha edildiği ifade ediliyor. Ancak kompozit kısımların geri dönüşümü konusunda çalışmalar devam etmekte olup, önümüzdeki yıllarda bu konuda gelişmeler beklenmektedir. Rüzgar santralleri ve atıkları üzerinde çalışacak ve projeler geliştirecek zaman bulunmaktadır.