NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya’nın Kuzey Kore askerlerini Kursk bölgesine konuşlandırmasının, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in artan çaresizliğinin işareti olduğunu belirtti. Rutte, Brüksel’deki NATO karargahında Güney Kore’den üst düzey bir heyetle yapacağı görüşme öncesinde basına açıklamada bulundu.
Rutte, Kuzey Kore’nin Ukrayna savaşına dahliyle ilgili konuşarak, Putin’in Kuzey Kore’ye uluslararası yaptırımları aşmak için askeri teknoloji ve diğer destekleri sağladığını ifade etti. Kuzey Kore birliklerinin Kursk’a konuşlandırılmasının Putin’in artan çaresizliğinin bir işareti olduğunu değerlendiren Rutte, Putin’in Ukrayna’ya saldırısını dış destek olmadan sürdüremediğini belirtti.
Rutte, NATO müttefiklerinin özgür ve demokratik bir Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak, Ukrayna’nın güvenliğinin NATO ülkelerinin güvenliği için önemli olduğunu söyledi. Bugün ittifak içerisinde hem Ukrayna hem de Asya Pasifik temsilcileriyle Kiev’e askeri desteği daha da güçlendirmenin ve Kuzey Kore’nin dahliyle ilgili yapılacakları ele almanın planlandığını belirtti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in haziran ayında Kuzey Kore’ye resmi ziyarette bulunduğunu ve taraflar arasında “kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması” imzalandığını hatırlatalım. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin, Rusya’nın Kuzey Koreli askerleri muharebe bölgelerine konuşlandıracağına dair aldığı istihbaratı açıkladığını ve Beyaz Saray’ın bu bilgiyi doğruladığını ekleyelim.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un, Güney Kore yetkililerine Ukrayna ve Orta Doğu’da artan jeopolitik riskleri ve dış ekonomik belirsizlikleri yönetmek için hazırlıklı olmaları talimatını verdiğini belirtelim. Yoon’un, Güney Kore Başbakanı Han Duck-soo ile yaptığı haftalık toplantıda aldığı bu kararın, bölgedeki gelişmeler ışığında alındığını vurgulayalım.
Bu gelişmelerin, Avrupa’nın ve Asya Pasifik’in güvenliğini tehdit ettiğini ve uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini öne sürerek, konunun önemini vurgulayalım. Son olarak, bu tür jeopolitik gelişmeler karşısında uluslararası toplumun nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini ve bu tür risklerle nasıl başa çıkabileceğimizi düşünmeye yönlendirecek sorularla yazımızı bitirelim.
